Öncelikle Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk gibi hafif belirtiler den zatürre, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve çoklu organ yetmezliğine kadar devam eden klinik belirtilerle karşılaşabiliriz. Gebelerde diğer hastalara göre ateş, nefes darlığı , öksürük şikayetleri daha az olmaktadır.
İçindekiler
- 1- COVİD-19 Gebelikte Nasıl Belirti Verir?
- 2- COVİD-19 enfeksiyonu geçiren gebelerde semptomların gebe olmayan hastalarla karşılaştırılması
- 3- Gebelerde Tanı Yöntemleri:
- Gebelerde Akciğer Tutulumunu Gösteren Hangi Görüntüleme Yöntemleri Kullanılır?
- 4- COVİD-19 gebelerde düşük ve anne karnında gebelik kaybı riski artmış mıdır?
- 5- Gebelikte izlem nasıl olmalıdır?
- 6- Gebede tedavi protokoli nasıl olmalıdır?
- 7- Ağır hastalık riski olan gebeler?
- 8- COVİD-19 gebede doğum?
- 9- COVİD-19 klinik belirtileri ile gelen gebede ayırıcı tanıda neler düşünülmelidir?
- 10-COVİD-19 gebede vajinal doğumda epidural analjezi/ağrısız doğum:
- 11- Doğum için başvuran her gebeye COVİD-19 testi yapılmalı mıdır?
- 12- Doğumu sezaryen planlanan gebede yaklaşım:
- 13- COVİD-19’lu gebede erken doğum belirtileri mevcut ise, doğumu engelleyici rutin tedavi protokolü uygulanabilir mi?
- 14- COVİD-19 pozitif annede emzirme, bebek bakımı ve temas nasıl olmalıdır?
- Ağır Seyreden Covid-19 Hastalığında Karşılaşılan Sorunlar
- Covid-19 Enfeksiyonunda Gebelerde Dikkat Edilecek Genel Unsurlar
- Covid-19 Hastalarında Virüse Yönelik Tedavi
1- COVİD-19 Gebelikte Nasıl Belirti Verir?
Öncelikle Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, kas ağrısı, yorgunluk gibi hafif belirtiler den zatürre, solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve çoklu organ yetmezliğine kadar devam eden klinik belirtilerle karşılaşabiliriz. Gebelerde diğer hastalara göre ateş, nefes darlığı , öksürük şikayetleri daha az olmaktadır
2- COVİD-19 enfeksiyonu geçiren gebelerde semptomların gebe olmayan hastalarla karşılaştırılması
COVİD-19 pozitif olan gebelerin yaklaşık %87,9’u semptom göstermezken, ,1’i semptomatiktir. Gebelikte bağışıklık sistemi daha zayıf, solunum mukozası ödemli ve oksijen tutulumu daha fazla olması nedeniyle akciğer enfeksiyonları gebelerde daha fazladır. Ancak COVİD-19 enfeksiyonunu gebelerde daha şiddetli ve ağır klinik belirtiler göstermez. Gebeler enfeksiyonu daha ağır geçirme konusunda risk grubunda değildir.
Önemli bir ayrıntı ise, covid-19 klinik belirtileri gösteren annede erken doğum eylemi, erken dönemde su gelişi, anne karnında kayıp riski tüm enfeksiyonlarda arttığı gibi COVİD-19 da da artmıştır.
COVİD-19 pozitif gebelerin %86’sı hafif, %9,3’ü ağır, %4,7 si çok ağır olarak hastalığı geçirmektedir. Ağır hastalık tablosu bilindiği gibi erkeklerde daha fazladır. (erkek/kadın: 2/1)
3- Gebelerde Tanı Yöntemleri:
Gebeler ve gebe olmayan hastalar arasında tanı yöntemleri arasında farklılık yoktur. Burun ve boğaz sürüntüsü uygun yöntemlerle alınır ve PCR ile COVİD-19 virüsü aranır. Soluk borusundan alınan örnekler ile virüsün elde edilme imkanı daha yüksek olmasına rağmen, zor bir işlem olduğu için sağlık otörleri tarafından önerilmez.,
Aynı zamanda antikor varlığını gösteren serolojik testlerde tanıda kullanılmaktadır. Serolojik testler güvenilirliği yüksek olmamakla beraber salgının hızı ve şiddetinin testpitinde önemlidir.
Gebelerde Akciğer Tutulumunu Gösteren Hangi Görüntüleme Yöntemleri Kullanılır?
- Akciğer grafisi: oluşturacağı radyasyon dozu 0,1 rad.
- Düşük doz akciğer tomografisi: oluşturacağı radyasyon dozu 1,5 rad dır.
Gebelik döneminde güvenli radyasyon dozu 5 raddır. Bizim uyguladığımız görüntüleme yöntemlerinde oluşan radyasyon dozu fetüs için güvenli sınırdadır. Ancak çekim sırasında anne karnnını kurşun plakalarla korunması önerilmektedir. Uygulanılan kurşun plakalar ile karın içine geçiş gösteren doz 0,001-0,066 rad olup, oldukça azalmıştır.
4- COVİD-19 gebelerde düşük ve anne karnında gebelik kaybı riski artmış mıdır?
COVİD-19’lu gebelerde düşük ve erken gebelik kaybı riski arttığına dair bir bulgu yoktur. Ayrıca geçmiş yıllarda MERS ve SARS enfeksiyonlarında da düşük riski arttığına dair bir kanıt bulunmamıştır.
5- Gebelikte izlem nasıl olmalıdır?
İzlem konusu henüz netlik kazanmamaıştır. Bazı dernekler 12. Haftada tarama testi., 20.haftada ayrıntılı ultrasonografi yapılmasını, ardından 6 hafta aralıklarla takibi önerir. 34. Haftadan sonra 3-4 hafta aralıklarla gebe izlenmelidir. Ancak komplikasyonlarla karşılaşılma ihtimalini azaltmak için anne adayı; gebeliğin acil durumları konusunda bilgilendirilmelidir. Ve şüpheli her durumda anne adayına acil olarak hastaneye başvurması gerektiği anlatılmalıdır.
6- Gebede tedavi protokoli nasıl olmalıdır?
Sağlık bakanlığı tarafından tedavide iki ilaç önerilmektedir. Bu ilaçların tedavide etkinliği kesin olmamakla beraber klinik çalışmalar sürmektedir.. İlaçlardan biri halk arasında sıtma ilacı olarak bilinen hidroksiklorokin ve antiviral ilaç olan lopinavir/ritonavir dir. Tedavi süresi 5-14 gün arasında değişmektedir. Diğer antiviral ilaçlar bebekte oluşturacağı etkilerden çekinilmesi nedeniyle kullanılmamaktadır.
Tedavi sürecinii kadın hastalıkları doğum ekibi, enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve gereğinde yeni doğan uzmanı beraber takip eder.
7- Ağır hastalık riski olan gebeler?
Hipertansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıkları, ileri evre astım gibi akciğer hastalıkları, bağışıklık sistemini baskılayacak ilaç kullanan anne adayları riskli grubu oluşturur.
8- COVİD-19 gebede doğum?
Bu gebeler doğum öncesi sancı döneminde çok yakın takip edilmeli ve fetusün anne karnında iyilik halini gösteren testlerle aralıksız izlenmelidir
9- COVİD-19 klinik belirtileri ile gelen gebede ayırıcı tanıda neler düşünülmelidir?
Elbetteki pandemi döneminde COVİD-19 klinik belirtileri olan her gebe COVİD-19 olarak düşünülerek takip edilmeli, gereğinde tedavi başlanamalıdır. Ancak mevcut diğer viral ve bakteriyel enfeksiyonlar da ön tanılar arasında düşünülmelidir.
10-COVİD-19 gebede vajinal doğumda epidural analjezi/ağrısız doğum:
Gebeler Vajinal doğum planlanan gebelere, hem streslerini azaltacak, hem de ağrıya bağlı artan solunum sıklığını azaltacak epidural analjezi uygulanması önerilmektedir. Doğum öncesı ve doğum sırasında oluşacak sancıların hissedilmesi engellenmiş ve doğum ağrısız gerçekleşmiş olacaktır.
11- Doğum için başvuran her gebeye COVİD-19 testi yapılmalı mıdır?
Ülkemizde ve birçok Avrupa ülkesinde böyle bir uygulama yoktur. Pandemi döneminde tüm bireyleri tarama maliyet ve etkinlik açısından uygun bir yöntem değildir. Ülkemizde uygulanan yöntem klinik bulguları olan ve/veya COVİD pozitif bir kişiyle temas durumunda test yapılmaktadır. Ancak COVİD-19 taşıyan ve asemptomatik hasta sayısı azımsanmayacak bir orandadır. Bu nedenle arzu edilen tüm toplum bireylerinin taranması olsa da , yapılamayacağı durumlarda her birey COVİD pozitif gibi düşünülmeli ve tıbbi bakım, izolasyon kuralları, hastadan hastaya geçişi engellenecek şekilde önlemler alınmalıdır.
12- Doğumu sezaryen planlanan gebede yaklaşım:
COVİD-19 pozitifliği saptanan miadındaki gebede, doğum planlanacak hastanede bebek ve erişkin yoğun bakın ünitesi, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, göğüs hastalıkları uzmanı olması gereklidir. Ameliyathanede belirli koşulların sağlanacağı, mümkünse negatif basınçlı ortam şartlarında, gerekli koruyucu önlemler alınarak operasyon planlanmalıdır.
13- COVİD-19’lu gebede erken doğum belirtileri mevcut ise, doğumu engelleyici rutin tedavi protokolü uygulanabilir mi?
34. hafta öncesinde doğum yapması öngörülen hastada, bebeğin akciğer gelişimi için önerilen steroidin iki doz şeklinde yapılması önerilmektedir. SARS ve MERS enfeksiyonlarından edinilen tecrübeler göstermiştir ki gebelerde uygulanılan steroid tedavisi, anne adayında hastalığın ağır geçmesine neden olmamaktadır
14- COVİD-19 pozitif annede emzirme, bebek bakımı ve temas nasıl olmalıdır?
Virüsün plesantal yolla bebeğe geçmediği düşünülmektedir. Aynı zamanda anne sütü ile de virüs geçişi saptanmamıştır. Avrupa da ve ülkemizde enfeksiyon uzmanlarının önerisi annenin emzirme öncesi ellerini yıkaması ve maskesini takarak emzirmesi yönündedir. Ancak annenin genel durumu emzirmek için uygun değil ise veya enfeksiyon nedeniyle bebeğini emzirmek istemediği durumlarda pompa kullanılarak süt sağılmalıdır. Pompa kullanımı öncesi ve sonrası eller yıkanmalı, her sağma öncesi ve sonrasında pompa ve biberon steril edilmelidir.
İlgili içerik; Koronavirüs Ve Kürtaj
Ağır Seyreden Covid-19 Hastalığında Karşılaşılan Sorunlar
Virüsün COVİD-19 klinikte çok değişik belirtilerle karşımıza çıkmaktadır:
1-ağır bir zatürre,
2-solunum yetmezliği,
3-sepsis,
4-kalp kası iltihabi ve buna bağlı yetmezlik belirtiler arasında sayılabilir.
Covid-19 Enfeksiyonunda Gebelerde Dikkat Edilecek Genel Unsurlar
- Mutlaka maske kullanılmalıdır. COVİD-19’lu gebe diğer hastalardan izole edilmelidir.
- Pandemi durumunda çok mümkün olmamakla beraber, uygun şartlar mevcudiyetinde gebenin negatif basınçlı ortam, tuvalet ve banyosu ayrı bir odada izole edilmesi uygundur. Ancak negatif basınçlı odaların sayısı oldukça az ve pandemi durumunda bu şartı sağlamak pek mümkün değildir.
- Hasta odası düzenli havalandırılmalı, diğer odalarla arasında herhangi bir hava bağlantısına izin verecek klimalar kapatılmalıdır.
- Hastaya temas eden refakatçi ve sağlık personeli mutlaka koruyucu önlemler almalıdır.
- Hastanın yatış şikayetine göre tedavi protokolü belirlenir. Ancak her gebenin sık aralıklarla kalp sayımı, kalp atış ritmi yani düzeni, solunum sayısı, tansiyon, ateş ve kan oksijen düzeyi ölçülmelidir.
- her hastanın kan sayımı ve ayrıntılı kan tahlilleri (karaciğer enzimleri, böbrek ve kalp fonksiyonlarını gösteren testler, kan oksijen düzeyini gösteren arter kan gazları, kanda pıhtılaşmayı gösteren testler, ferritin, fibrinojen, d-dimer, prokalsitonin ) ve akciğer grafisi gerektiği durumlarda tomografi çekimi yapılmalıdır. Gebe olan hastada tomografi çekimi zorunluysa anne karnı korunarak çekim yapılabilir.
Covid-19 Hastalarında Virüse Yönelik Tedavi
Günümüzde COVİD-19 için etkin ve güvenilir spesifik bir tedavi henüz bulunmamıştır. Ancak çok sayıda ilaç ve aşı çalışması devam etmektedir.
Elbetteki tedavinin uygunluğu ve güvenilirliği için çalışma sonuçlarını beklemek gerekir. Ancak yaşadığımız pandemi nedeniyle etkili olabileceği düşünülen tedavi seçenekleri tüm dünyada ve ülkemizde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Geçmişte yaşanılan viral enfeksiyonların öğrettiği, erken tedavi başlamanın hayat kurtarıcı olduğu yönündedir. Sağlık bakanlığının önerdiği tedavi protokolüde tedaviye erken başlanılması, hastanın durumuna göre tekli veya çoklu ilaç tedavisi önerilmekte ve tüm sağlık kuruluşlarında buna uyulmaktadır.
Çoğunlukla hastalarıma yönelik yazdığım bu yazılarda ilaç ismi kullanmamaktayım. Ancak not olarak belirtmek istediğim, toplum da sıtma ilacı olarak da bilinen hidroksiklorokin kesinlikle bilinçsizce kullanılmamalıdır. İlacın kalp üzerinde belirgin yan etkileri olabilir. İlacın koruyucu özelliği yoktur. Sadece tedavide kullanılmaktadır.